Bir annenin bebeğini sevmesi için onu görmesine gerek yoktur. Bebek anne karnına düştüğü andan itibaren annenin biricik sevgilisi olur. 9 ay boyunca onunla yatıp onunla kalkar. Doğacağı ve onunla tanışacağı günü sabırsızlıkla bekler. Henüz görüşmeden başlayan bir aşktır bu.
Anne bebeğini ilk kez görüp onu kucağına aldığında dünyanın en muhteşem duygularını aynı anda hisseder. Bu duygular o kadar yoğundur ki gözlerinden yaşlar süzülür. 9 ay boyunca beklediği gün gelmiş, anne büyük aşkına kavuşmuştur.
Anne bebeğinin avucunun içine parmağını soktuğunda bebek parmağı sıkı sıkı tutar ve bırakmak istemez. Minicik elleriyle anneye dokunduğunda anne için zaman durur, tüm yorgunluklarını unutur ve içini sıcacık bir huzur kaplar.
Bebek uykuya daldığında anne için onu izlemekten daha büyük keyif yoktur. Her nefes alıp verişi annenin ömrünü uzatır… Minik ağzına, burnuna, gözlerine bakarken hayatın mucizelerle dolu olduğunu ve daha önce hiçbir şeyi bu kadar sevmediğini düşünür.
Bebek annenin kucağına kafasını koyduğunda dinginleşir, aralarındaki bağ kuvvetlenir, kalp atışları eşitlenir. Anne göğsünde nefes alıp veren minik sevgilisiyle huzur bulur. Uyuyakaldığında onu uyandırmamak için kıpırdamadan saatlerce olduğu yerde kalır.
Birlikteyken neredeyse hiç sıkılmazlar, her zaman çok eğlenirler. Her gün her öğünü birlikte yerler. Bebek doyduğunda anne de doymuş gibi hisseder.
Aralarındaki bağ o kadar kuvvetlidir ki, hiçbir şey aralarına giremez. Annenin en büyük önceliği bebeğidir ve onun ihtiyaçları diğer her şeyden önce gelir, kendisinden bile. Dünya bir yana, o bir yanadır.
Tüm annelerin ve minik sevgililerin Sevgililer Günü’nü kutlar; mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir ömür geçirmelerini ve hiç ayrılmamalarını dileriz. <3