Özellikle ilk kez anne olacakları, doğuma yaklaşılan dönemlerde tatlı bir heyecan sarar. Ama bazen de bu heyecan korku ve paniğe dönüşür. Doğumun yaklaştığı sıralarda neler olabileceğini, doğumun gerçekleşmesi sırasında sizi nelerin beklediğini bilmeniz korkularınızı giderecektir.
Doktorunuz doğum yapacağınız tarihi kesin olarak bilemese bile tahmin edebilir. Düzenli adet gören anne adayları için, son adet tarihini başlangıç günü kabul ederek gebelik haftası hesaplanabilir. Buna ek olarak, gebelik döneminde yapılan ultrason muayeneleri de yine yaklaşık tarihi verir ancak doğum eyleminin tam olarak ne zaman başlayacağını kestirmek mümkün değildir.
Doğum, gebeliğin seyrine göre değişir. Eğer su erken gelmişse, bebek vaktinden erken doğabilir. Bebeğin plasentası ile ilgili problemlerde de doğum eylemi erken başlayabilir. Annenin pelvis yapısının dar olması durumunda, iri olan bebeklerin doğum zamanı daha geç olabilir.
Doğum suyunun gelmesi, doğum başlamadan önce bebeğin içinde yaşadığı sıvının boşalmasıdır. Hamilelikte suyun gelmesi durumunda hemen doktorunuza başvurmanız gerekir. Aksi takdirde hem bebeğinizin hem de sizin sağlığınız riske girer.
Bebeğin ağlaması sağlıklı oluşunun ve yaşama arzusunun habercisidir. Hatta doktorlar bebeğin özellikle kuvvetle ağlamasını bekler. Çünkü ilk ağlayışla birlikte sıvı dolu akciğerler havayla tanışır, oksijenle dolar.
Gerçek doğum sancısı, düzenli aralıklarla gelen, en az 1 dakika süren, rahim ağzında açılmaya ve incelmeye sebep olan şiddetli sancılardır. Doğum sancılarını tanımak ise anne adayının ağrı eşiği ile yakından ilgilidir. Ağrı eşiği yüksek biri, bunları çok hafif kasılmalar olarak veya hafif bel ağrısı şeklinde tarif edebilir. Ağrı eşiği düşük olan biri ise, gerçekte doğum sancısı olmayan ağrıları doğum sancısı zannedip telaşlanabilir.