Hamilelik dönemindeki en önemli hususlardan biri de doktorunuzla olan görüşmelerdir. Sağlığınız için hamilelik sürecinde yaptırmanız gereken jinekolojik muayenelerin ve testlerin önemini ve bu süreci nasıl takip edebileceğinizi sizin için derledik.
Hamilelik testiniz pozitif çıktı ve sonunda o güzel haberi aldınız. Hamileliğin verdiği heyecan ve mutluluğu yaşarken, aynı zamanda sağlığınız konusunda çok daha hassas davranmanız gerektiğini unutmayın. Hem bebeğinizin sağlığı, hem de kendi sağlığınız için hamilelik dönemi boyunca dengeli beslenmeli, düzenli yürüyüş yapmalı ve 5. haftadan itibaren doktor kontrollerinizi ve sağlık taramalarınızı düzenli olarak yaptırmalısınız.
Daha önce yapılmadıysa, bu muayeneyi doktorunuz ilk buluşmanızda yapabilir. Hamileliğinizi olumsuz yönde etkileyebilecek genital rahatsızlıklarınızın olup olmadığı bu muayene ile ortaya çıkacaktır. Bu muayenenin devamına ultrason ve papsmear testi (simir testi) de eklenmelidir.
Smear, rahim ağzında meydana gelebilecek enfeksiyon ve tümörleri tespit etmek için tüm kadınlara düzenli uygulanması gereken bir testtir. Smear testini hamilelikten önce yaptırmak hem anne, hem de bebek sağlığı açısından önemlidir. Hamilelikten önce yapılmadıysa, anne adaylarının smear testini mutlaka yaptırmaları gerekir.
Dolaşım, boşaltım, sindirim, solunum, kas ve eklemler, sinir sistemi… Yani vücuttaki tüm sistemler ilk muayenede kontrolden geçer. Eğer anormal bir durum varsa doktorunuz sizi o hastalığın uzmanı olan bir başka doktora yönlendirir.
Tansiyon ölçümü her muayenede yapılır. Ölçüm sakin bir vaziyette otururken yapılıp not edilir. Kilonuz ise doktorunuz tarafından her gittiğinizde ölçülecektir ancak siz evdeyken sabah aç karnına kilonuzu ölçüp doktorunuza bildirirseniz daha doğru bir ölçümleme yapmış olursunuz. Bu sayede fazla kilo artışınız varsa önceden müdahale edilebilir.
Doktorunuz, gerekli gördüğü zamanlarda sizi ultrasona sokacaktır. Ultrasonografi önemli bir muayenedir ve hemen hemen her normal ve anormal durumun habercisidir. Dış gebelik ve mol gebeliğin erken dönemde saptanmalarında etkilidir. Miyom, yumurtalık kisti gibi kitleleri saptar, bebeğin doğumsal anormallikleri, normal gelişimi, düşük tehlikesi gibi hayati bulguları görür.
Anlamı: Kan uyuşmazlığı testi. Sadece bu uyuşmazlığı yaşayan anne adayları içindir.
Gebelik anemisini engelleyebilmek için kandaki hemoglobini kontrol etmek çok önemlidir. Annenin kanındaki hemoglobinin azalması bebekte gelişim problemleri yaratabilir. Gebelik öğrenildiğinde hemen yaptırılması gereken kan sayımı testi annenin hemoglobin oranını, beyaz kan hücresi ve trombosit miktarını göstererek anne ve bebek sağlığının kontrol altına alınmasını sağlar.
Gebeliğin ilk 3 ayında yaptırılması gereken Torch, anneden bebeğe geçebilecek mikropların tespit edilmesi için gerçekleştirilen bir dizi testten oluşur. Bu gruptaki tüm testlerin gerekli olup olmadığını öğrenmek için anne adaylarının doktora başvurmaları önerilmektedir.
Hepatit adıyla da bilinen sarılık, karaciğerde oluşan enfeksiyonel bir rahatsızlıktır. Hamilelik sürecinde annenin B ve C tipi hepatit mikrobu taşıması bebek sağlığı için risk oluşturmaz ama mikrop doğum sırasında bebeğe geçerek, doğumdan sonra sarılık hastalığına neden olabilir. Anne adaylarının B ve C tipi sarılık testini yaptırarak gerekli önlemleri almaları gerekir.
Gebeliğin 24. ve 28. haftaları arasında yapılan şeker yükleme testi, gebelik diyabetini ölçümlemeyi sağlayan kan şekeri taramasıdır. Ailesinde diyabet geçmişi olan, hamilelikten önce de diyabet sorunu yaşayan, yüksek tansiyona ve obeziteye sahip anne adayları gebelik diyabetine karşı risk grubunda kabul edilir.
Hamilelikte şeker yükleme testi hakkında daha fazla bilgi için tıklayınız.
Anne adaylarındaki idrar yolu enfeksiyonları, erken hamilelik döneminde düşüğe neden olabilir. Bu nedenle anne adayları tam idrar testini yaptırarak böbrek ve idrar yolu enfeksiyonlarına karşı önlem almalıdır.
Annenin iç organlarında oluşabilecek bir işlev kaybı, bebeğin sağlığını da doğrudan etkiler. Karaciğer ve böbreğin işlevini ölçümlemek amacıyla yapılan karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri, hamilelik sürecinin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için tüm anne adaylarına ilk aylardan itibaren uygulanmalıdır.
Non stres test, hamileliğin son dönemlerinde karşımıza çıkar. Riskli olmayan hamileliklerde 32. hafta itibarıyla yapılması önerilir. Ortalama 20-30 dakika süren non stres testi, bebeğin kalp atışlarının seyrinin ve hareketlerinin gözlenmesi için yapılması önerilen bir testtir. Hamilelikte non stres testi hakkında daha fazla bilgi için tıklayınız.
Gebeliğin 11. haftasından itibaren yapılan ikili testle bebeğin vücut ölçüleri ve annenin kanındaki Beta HCG ve PAPP-A değerlerine bakılarak, bebekte oluşabilecek genetik bozukluklar ölçümlenir. İkili test, sonraki aylarda yapılan testlere göre çok daha güvenilir sonuçlar verir.
Hamileliğin 16. haftasından itibaren yaptırılması gereken üçlü test, bebekte down sendromu, ayrık omurga hastalığı gibi genetik problemlerin ölçümlenmesini sağlar. İkili testte çıkan risk eğer üçlü tarama testi sonucunda daha yüksek riskte çıkarsa, kesin tanı için amniyosentez yapılır.
Bu ultrason, uzman bir hekim tarafından değerlendirilir ve gebeliğin 17. ve 23. haftaları arasında yapılır. Ayrıntılı ultrason yaklaşık yarım saat sürer. Bebeğin tüm vücudu aileye 4 boyutlu olarak gösterilir. İç organları ve dış görünümü detaylı olarak incelenir.